Merhabaaa sevgili dostlar! Uzun zamandır blog sayfama bir şeyler yazmamıştım ve açılışı bizim için son derece önemli bir çalışma olan, ‘uyku öncesi meditasyonu’ ile yapıyoruz.
Her birimiz farklı hayat hikayeleri içerisinde yol alırken, farklı hayat hikayelerine sahip olan insanlarla etkileşim içerisinde oluyoruz ve birbirimize olan temaslarımızla da en iyi versiyonumuza doğru evriliyoruz. Pek tabii birbirimize olan temasımız, sadece özel ilişki içerisine girdiğimiz alanlarda değil, her daim işleyen bir enerji akışıdır.
Her birimiz, enerjinin insan formu olarak belirli bir enerji seviyesinde titreşimler göndeririz ve yaydığımız titreşimlere uygun olarak da bazı deneyimlere çekiliriz. Ve bizler dışarıya frekans gönderirken, farkında olmadan kolektif enerji içerisindeki titreşimleri de kendi alanımıza almaya başlarız. Bunun en basit örneğini şu şekilde düşünebilirsiniz. Bireysel hayatınızda her şey yolunda giderken bir gün bir arkadaşınız sizi aradı ve sizinle dertleşmek istediğini söyledi. Buluştunuz ve sevdiğiniz bu insanın derdini dinlemeye başladınız. Akış içerisinde, karşınızdaki insan ağlarken ona aura alanınızda kayıtsız kalamazsınız (çünkü her frekans birbirini etkiler) ve otomatikman sizin de frekansınız düşmeye ve dalgalanmaya başlar. Karşınızdaki insanın aura alanıyla bir olduğunuz için de onun duygusal titreşimlerinden size de aktarım gerçekleşmeye başlar. Pek tabii bu, sevdiğiniz insanların sorunlarını dinlemeyin ya da onlarla ilgilenmeyin anlamına gelmiyor. Burada vurgulamak istediğim en önemli nokta, bağlantıda olduğumuz her insanın enerjisi ile iç içe olduğumuzu daha yakından fark etmek ve de anlamak. Ve bu insanları illa yakın çevremizde tanımak zorunda değiliz. Kolektif enerjinin de etkisi altındayız, her daim. Mesela yakın bir geçmişte ülkemizde bir deprem yaşandı ve birçoğumuz sevdiklerinin yasını tutarken, birçoğumuz da tanımadığı ve bilmediği insanlar adına üzüldü ve de yas tuttu ve elinden gelen her desteği sağladı. Bahsetmek istediğim nokta da tam olarak burası. Yaydığımız titreşimlerle birlikte, görünmeyen bu bağ ile birbirimize kolektif enerji üzerinden her daim bağlıyız ve farkında olmadan birbirimizin yaşamlarını, kolektif enerji üzerinden etkiliyoruz. Bu yüzdendir ki, dünyanın değişmesini istiyorsak, o değişimi önce kendi üzerimizde gerçekleştirmeliyiz!
Konumuza dönecek olursak; bir günlük rutinlerimiz içerisinde iletişimde olduğumuz insanlar olsun ya da olmasın, bireysel yaşamlarımızda her şey yolunda olsun ya da olmasın, bağlantıda olduğumuz kolektif enerjinin titreşimi ile temas halindeyiz. Ve bizden ayrı gibi görünen bu titreşimler, her birimizi yüksek bir seviyede bütünlüğe bağlarken, mikro düzeyde de yaşam akışımızdaki deneyimlerimize yön veriyor. Ve bu yön verme şekli ise direkt olarak kalp frekansımızı, kalp çakramızı derinden etkiliyor ve bireysel anlamda yaydığımız titreşimlerin hangi deneyimlere vesile olacağını da kökten şekillendiriyor. Yani, bir gün içerisinde bağlantıda olduğunuz her insanın ve de kolektif enerjinin titreşimleri, sizin enerji alanınıza etki ediyor.
Peki ne yapacağız? Her gün sonunda, uyku öncesi meditasyonunu uygulayarak, kalp frekansımızın enerjisini güçlendireceğiz ve o gün içerisinde farkında olarak ya da farkında olmayarak enerji alanımıza aldığımız titreşimleri, pozitif yönde dönüştüreceğiz.
Uygulama:
Meditasyon öncesi 1 adet çubuk tarçın yakıp, meditasyon yapacağınız ortamı tütsüleyin. Tarçının, negatif enerjileri dönüştürme, aura alanındaki titreşimleri kuvvetlendirme, farkında olmadığımız blokajları iyileştirme gücü vardır. Meditasyonlar dışında da yaşam alanınızda ya da ofisinizde de kullanabilirsiniz.
Süre: 20 dk.
Kalp çakrası mantrası : -Yam
Youtube üzerinden sevdiğiniz ya da size hoş gelen bir tibet kasesi ses frekansını açın. ( aramaya tibet kasesi ses frekansı yazarak uzun versiyonları bulabilirsiniz. Ve ek olarak kulaklıkla dinlemenizi tavsiye ederim)
Dik ve rahat bir şekilde oturun ve gözlerinizi kapatın.
Bir elinizi kalbinize, diğerini de kasık bölgenize yerleştirin ve gözlerinizi kapatın.
Derin ve sakin nefesler alıp vermeye devam ederken, kendinizi hazır hissettiğiniz bir noktada, kalp çakrası mantrası olan ‘’yam’’ kelimesini sesli ve güçlü bir şekilde, kalp bölgenize odaklanarak çıkarmaya başlayın. Sesi olabildiğince yavaş bir şekilde tekrar edin, acele etmeyin. Bedeninize, enerji alanınıza izin verin.
Akış içerisinde ise gelen herhangi bir görüntü, hissiyat ya da düşünce olursa hepsine gözlemci olarak akıp gitmesi için izin verin.
Finalde kendinizi hazır hissettiğiniz bir noktada, ‘enerji alanımdaki bağlayıcı bağlardan arınmaya izin veriyorum ‘’ cümlesini sesli ve enerjik bir şekilde tekrar ederek (dilediğiniz tekrar sayısı olabilir, iç sesinizi dinleyin) yavaşça gözlerinizi açın.
Hazır hissettiğinizde ayağa kalkıp, parmak uçlarınızda havaya doğru, içinizden 30 a kadar sayarak, zıplayın. Böylece beden enerjiniz de dengelenmiş olacak.
Uygulamayı yaşam boyu, her gece uykudan ortalama yarım saat öncesinde yapabilirsiniz. Sizi çok seviyorum ruhsal ailem! Mucizeler aksın kalbinizeeeeee..
Bireysel seanslara ek olarak Shopier dükkandaki çalışmalarla mucizeleri yaşamınıza davet edebilirsiniz. Link ; http://shopier.com/canperimcek
Not: Kaynak belirtmeden paylaşmak yasaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder