Ana içeriğe atla

AŞK RİTÜELİ


AŞK RİTÜELİ

Merhabalar… Bugün, hayat kurtaran ritüellerimize bir yenisini daha ekliyoruz. Ritüele geçmeden önce şunu unutmayın ki bir başkasının enerji alanına o’nun izini, isteği olmadan asla ve asla müdahale edemeyiz. Gün içerisinde onlarca mesaj alıyorum eski sevgilimi geri döndürebilir miyiz? Hoşlandığım kişiyi kendime çekebilir miyim? Vb... Böyle bir şey mümkün değildir.

Sadece aynı frekans boyutunda olduğumuz kişilerle etkileşim halinde oluruz. Mesela herhangi bir kişiyi düşündüğünüz zaman aradan çok kısa bir süre geçtikten sonra o kişiden telefon aldığınız oldu mu? Ya da bir mesaj, haber… Ve o kişiye söylediniz mi; aa ben de az önce seni düşünmüştüm. Ben arayacaktım ki sen aradın gibi durumlar… Ben oldukça fazla yaşıyorum bu durumları. Bu gibi durumların tek sebebi ise, iki kişinin aynı frekans boyutunda birbirine enerji göndermiş olması ve iki kişinin de alıcılarının bu duruma açık olması. Diğer türlü, siz bir kişiyi düşünürken o kişinin aklının bir köşesinden bile geçmiyorsanız sadece düşünmekle kalırsınız.

Enerji yasaları müthiş bir düzen içerisinde işliyor. Düşünsenize bu düzenin olmadığını, herkes her düşündüğünü her enerji gönderdiğini kendine çekecek olsa neler yaşanır? Koca bir kaos! İstemediğimiz insanlarla ilişki içerisinde buluruz kendimizi. Ahmet Merve’yi isterken Ebru’da Ahmet’i istiyor. Aşk-ı memnuyu ona katlayacak durumlar yaşardık :)

Gelelim işimize yarayacak olan tarafa. Enerji yasasını kullanarak düşündüğümüz kişi ile ilgili ne olacağını öğrenebiliriz. Böylelikle günlerce, haftalarca hatta aylarca platonik bir şekilde beklememiş oluruz ve arkadaş buluşmalarında saatlerce masaya yatırılan konumuz –olmayan aşkın acısı olmaz.

AŞK RİTÜELİ

Hoşlandığınız kişinin ( eski sevgiliniz ya da olmasını istediğiniz kişinin ) net yüz fotoğrafını elinize alın. Artık % 90lık bir kısım akıllı telefon kullandığı için, kişinin herhangi bir sosyal medya hesabından buna ulaşmanız oldukça kolay. ( sosyal medya kullanmıyorsa kişiyi gözünüzde canlandırın. Özellikle gözlerini)

Daha sonra bu kişinin gözlerine bakarak şunları söyleyin: ‘’ Merhaba Ahmet-Merve ( isimi her neyse).  Seninle güzel bir ilişki yaşamak istiyorum (burada detay verebilirsiniz) ve senin düşüncelerini merak ediyorum. Sen de benimle aynı frekanstaysan 48 saat içerisinde beni şaşırtacak bir hamlede bulun. Buna hazır ve açığım. Teşekkür ederim.‘’

Ritüeli yaptıktan sonra 48 saatiniz başlıyor. Bu 48 saat içerisinde o kişiyle ilgili kimseyle bir şey konuşmayın. Akışta kalın, inanın ve bekleyin. Olumlu ya da olumsuz sonucu mutlaka alacaksınız. 

Not; izinsiz alıntı-paylaşım yapılamaz.
                         MUTLU KALIN :)

Yorumlar

  1. Eger bir isaret bi haber gelmezse nolacak?

    YanıtlaSil
  2. Sonuc alan yada yapan varmi

    YanıtlaSil
  3. 48 saat dolmadan haber geliyorsa daha ilk 24 saatte

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2 kez yaptım 1. de 12 saat civarı dönüldü 2. de 7 saat sonra ve cidden cok şaşırdım hiç umudim yoktu

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anka Ritüeli

ANKA RİTÜELİ Ritüelimiz, her uygarlıkta yer alan Zümrüt-ü Anka kuşunu temsil ediyor. Anka Kuşunun hikâyesini hatırlayalım; Anka Kuşu, ölümünü beklemek için Kaf dağına göç eder ve orada bir ağaca kuru dallardan kendisine yuva yaparak bekleyişe geçer. Güneş ışınlarının kuru dalları yakması ile Anka yanar ve kül olur. Kül olduktan sonra ise orada –küllerden- yeniden yavru bir Anka (Simurg) kuşu doğar. Bu durum çeşitli dinlerde yeniden doğuş, aydınlanma, saf bilinç ile arınıp boyut değiştirme olarak anlamlandırılıyor. Ritüelimizde işte tam bu noktada devreye giriyor. Hepimizin hayatın bazı dönemlerinde içinden çıkamadığımız durumları oluyor. Bu durumlar bazen çoğalarak öyle ağır geliyor ki kendimizi güçsüz, savunmasız ve çaresiz hissediyoruz. Ne yaparsak yapalım içinde bulunduğumuz durumun düzeleceğine dair ufacık bir inancımız olmuyor. Hatta bazen olumsuz düşünceler ruhumuzu öyle bir ele geçiriyor ki depresyonla birlikte hayattan vazgeçecek noktaya ulaşabiliyoruz. ...

ODAK NOKTANIZI DEĞİŞTİRİN HAYATINIZ DEĞİŞSİN!

ODAK NOKTANIZI DEĞİŞTİRİN HAYATINIZ DEĞİŞSİN Odak noktası, odak noktası diye kendimizi yırtıyoruz da nedir bu odak noktası düşündünüz mü hiç? Şöyle anlatayım; gün içerisinde on düşünce geçiyorsa beynimizden bunlardan en az sekizi odak noktamızı temsil ediyor. Odak noktası bilinçaltını temsil ediyor aslında. Bu zamana kadar yaşadığımız deneyimlediğimiz ne varsa onların bütününden oluşuyor ve bir çeşit ön yargı kalkanı oluşturuyor. Daha açık söylemek gerekirse korkularımızdan oluşuyor. Nasıl mı? Şöyle;  Yeni birisi ile tanıştık diyelim. Odak noktamız ne olur sizce? Karşımızdaki kişinin fiziki özellikleri mi? Bize ne hissettirecekleri mi? Bizi ne kadar seveceği mi? Hayır! Odak noktamız; farkında olmadığımız korkularımız oluyor. Beni sevecek mi? Güzel bir ilişkimiz olacak mı? Bana sadık kalacak mı? Evlenecek miyiz? Vb. Çünkü bu kişiden önce kim geldiyse güzel şeyler hissettiremedi, istediğimiz gibi sevmedi, sadık kalmadı, evlenmedik… Negatif deneyimler silsilesi. İşte odak...