Hayatta herkes bir şekilde mucize istiyor. 5 yıldır
danışanlarımdan duyduğum cümleler;
Artık bir mucize istiyorum!
Öyle bir şey olsun ki hayatım değişsin…
Mucizeyi istiyorum ama olmuyor…
Tam olacakken olmadı, çok şanssızım.
Ve buna benzer yüzlercesi… İyi hoş mucizeyi istiyorsun da
senin farkın ne? Yüzlerce, binlerce, milyonlarca isteyen insandan farkın ne? Ne
kadar inanıyorsun? Ne denli istiyorsun? Bunun için ne yapıyorsun? Öyle bir hale
gelmişiz ki, sihirli bir el bize dokunsun ve hayatımız değişsin istiyoruz. Tembelliği
fazlasıyla içselleştirmişiz. Biz hiçbir şey yapmayalım istiyoruz. Gerekirse
parasını verelim ama biz bir şey yapmayalım. Eminim ki ‘mucize’ hapı çıksa ve
deseler ki bunu içen herkes mutlu olacak ve istediği her şey gerçekleşecek! ne
olur sizce?? Evet, ilaç sektöründe büyük
bir patlama olur:)
Gerçi böyle bir hapın çıkmasına gerek yok. Onun yerine zaten
meleklerden yardım istiyorsunuz, meditasyonlar yapıyorsunuz, kuantum muantum
derken elinizde yine acı yaşanmışlıklar kalıyor değil mi? Sonra da dönüp, e ben
meleklerden yardım istedim olmadı! Meditasyon yaptım olmadı, hissedemedim,
yapamadım falan filan… Üzgünüm ama bir şeyi yaparken gerçekten ne için
yaptığınızı bilmiyorsanız ve kendi duygularınızın, his durumlarınızın farkında
değilseniz isterseniz 20 saat kesintisiz yardım isteyin meleklerden yine
olmayacak yine olmayacak. Yanlış anlaşılmasın ben asla bu çalışmaları
kötülemiyorum, aksine benimde severek inanarak yaptığım çalışmalar bunlar.
Benim anlatmak istediğim sadece ‘istemek’ le olmuyor bu işler. Sonra suçu
meleklere, meditasyona, kuantuma, evrene atmayın.
Birebir koçluk yaptığım danışanlarımda da aynı durumu
gözlemliyorum. İki kişinin durumuna gelin birlikte bakalım. A kişisi ile uzun
dönemdir çalışıyoruz ve önümüze bir hedef koyuyoruz. B kişisi ile çok kısa
dönemdir çalışıyoruz ve yine aynı hedefi önümüze koyuyoruz. A kişisi bakıldığı
zaman daha fazla yol alması gerekirsen B kişisi on gün içerisinde hedefe
ulaşıyor ve ikinci hedefini belirliyor. A kişisi ise hala yerinde sayıyor. Fark ne sizce? İkisiyle de aynı seansı
yapıyoruz. İkisiyle de aynı hedefi belirliyoruz ama B kişisi daha kısa sürede
ulaşıyor hedefine. Sebebi ise çok basit. Sade ve sadece ‘inanıyor’ ve hedefe,
sonuca odaklanıyor. A kişisi ise istiyor
fakat bilinçaltında olmayacağına dair kodlar var. İnancı zayıf. Kendine hak
olarak görmüyor belirlediği hedefi.
NE YAPMALIYIZ? MUCİZELERİ
HAYATIMIZA NASIL ÇEKECEĞİZ?
Öncelikle yeni bir şeye niyet ederken ve bunun için bir adım
atmaya hazırlanırken geride kalan adımlarımızın sağlam olması gerekiyor. Geride
kalan adımlarımız derken? Geçmiş yaşanmışlıklarımız, geçmiş deneyimlerimiz. Her
ne olduysa oldu. Artık bunların yükünden kurtulmamız gerekiyor. Kurtulmaktan kasıt
geçmişinizi yok sayın onları hiç yaşanmamış gibi düşünün demek değil. Çoğu kişi
burada büyük bir hata yapıyor. Tam tersi ne yaşandıysa yaşandı ve bunlarla el
ele vererek yolunuza sevgi ile devam etmeniz gerekiyor. Yaşadığınız olayların
bir türlü etkisinden çıkamıyorsanız Regresyon çalışması yaptırmanızı öneriyorum.
Bunu yapmadığınız zaman bilinciniz, odağınız, enerjiniz her daim o olayın
etkisinde olacak ve sağlıklı bir şekilde ilerleyemeyeceksiniz. Bu tıpkı ana
haber bültenlerini sunan sunuculara benzemektedir. Düşünsenize haberler başlıyor
ve bir ton felaket haber gösteriliyor. Kadın cinayetleri, çocuk tacizleri,
yangınlar, depremler, iflaslar, trafik kazaları… Sonra haberler bitiyor ve
sunucumuz bize gülümseyerek ‘’ Yarın tekrardan bilmem şu saatte görüşmek üzere
HOŞÇAKALIN-SEVGİYLE KALIN-ESEN KALIN- İYİ AKŞAMLAR- İYİ GECELER ‘’ diyor.
İroniye bakar mısınız! Sen onlarca olumsuzlukları ver ver ver sonra da
gülümseyerek ‘iyi’ dileklerde bulun. Mümkün mü böyle bir şey? Tabii ki asla!
Beynimiz her an kayıt durumunda. İzlediği dinlediği her şeyi kaydediyor ve ona
uygun inançlar oluşturup hayatımızı şekillendiriyor.
OLUMSUZ ENERJİLERDEN UZAKLAŞIN !
Sizi olumsuz etkileyen, aşağı çeken ne varsa kaçarak
uzaklaşın o’ndan! Mesela yeni bir karar aldınız diyelim ve heyecandan uçuyorsunuz.
Sonra bunu ailenizden ya da arkadaşlarınızdan birisine anlattınız. Bu kararınız
anlattığınız kişiye pek mantıklı gelmeyebilir. Hayal ürünü olarak görebilir. Ve
size kendi kısıtlayıcı, olumsuz tüm cümlelerini aktaracaktır. Haliyle karşı
tarafın enerjisi sizi fazlasıyla etkileyecek ve belki de sizi bu kararınızdan
vazgeçirecektir. Ee ne oldu şimdi? Başlamadan bitti. Sonra kendinizle baş başa
kaldığınız zaman o sizi heyecanlandıran düşünceniz aklınıza gelecek ve mutsuz
olacaksınız. Oysa ne de güzel bir giriş yapmıştınız.
Evren her zaman onaylayandır unutmayın. Enerji yasalarında
benzer enerjiler birbirini çeker. Bir şeye niyet ettiğiniz zaman onu
destekleyici enerjiler üretip devamlılığını sağlamanız gerekiyor. Bir yandan
isterken diğer yandan olmayacağına dair şüpheci cümleler kullanırsanız sonuç
olarak olmayacaktır. Çünkü cümlelerimiz inançlarımızı temsil etmektedir. Hani
çok yaygın bir cümle vardır ya, ‘’ ben biliyordum başıma bunların geleceğini ‘’
diye. Ve bu cümleyi her zaman olumsuz olaylar için kullanırlar. Çünkü bilinç
öyle işliyor ve ona inanıyor. Haliyle evren de bilincini, inancını destekleyen
gerçekler yaratıyor. Yani onaylıyor.
10 GÜNLÜK UYGULAMA !
Lütfen sade ve sadece on gün boyunca bunları uygulayın ve
enerjinizdeki değişimleri gözlemleyin. Kendinizi daha huzurlu, daha dingin,
daha rahatlamış hissedeceksiniz.
- Olumsuz hiçbir şey düşünmeyin. Sadece mutluluğa odaklanın.
- Haberleri izlemeyin.
- Duygu durumunuzu düşürecek sizi melankoliye itecek hiçbir şarkıyı dinlemeyin. Tam tersi ruhunuzu kıpır kıpır yapacak, sizde enerji patlaması yaratacak hareketli şarkılar dinleyin. Ve hatta alarm müziğinizi değiştirerek güne öyle başlayın! Aynı şekilde dram filmleri izlemeyin. Enerjinizi düşürecek tarz filmlerden uzak durun. Ve her gün 1 tane komedi filmi izleyin.
- Sürekli görüştüğünüz iletişimde olduğunuz insanların listesini çıkarın. Aile arkadaş…. Ve bu kişilerin karşısına sizde uyandırdığı hissi yazın. Mesela yakın bir dostunuzu yazın ve onunla ilgili aklınıza gelen ilk şeyi yazın. ( İnatçı, hırslı, neşeli, melankolik vb.. ) Üzerinde düşünmeyin. Sonra bu listedeki kişilerden size olumsuz enerji geldiğini hissettiğiniz isimleri işaretleyin. Ve bu on gün boyunca bu kişilerle çok fazla iletişime geçmeyin. Ailenizi yok sayın filan demiyorum. Sadece size yansıttıkları enerjilerin farkına varmanız için söylüyorum. Buradaki amaç enerjimizi düşüren kişilerin farkına varıp onların etkisi altına girmeden devam etmek. Size olumlu destekleyici enerji veren insanları ayırın ve onlarla daha çok vakit geçirin. Hayallerinizden bahsedin mesela. Saatlerce konuşun. Sizi destekleyecek arkadaşlarınız yoksa eğer evrenden bunu dilemeniz yeterli!
- Her gün tek başınıza 1 saat dışarıya çıkın ve yürüyüş yapın. Ya da size iyi gelecek olan başka bir şeyi yapın. Ne olursa olsun bu bir saat boyunca sadece yalnız olun.
- Her gün kendiniz için yeni bir şey düşünün.
- Her gün hiç tanımadığınız birisine bir iyilik yapın.
- Her gün dileklerinizi yeni sayfalara yazın ve on gün sonunda bu kâğıtları yakıp toprağa gömün.
- Her gün aynanın karşısına geçin ve on dakika boyunca kendinizi sevin. Kendinizle gurur duyun.
Bunları eksiksiz yaptığınız zaman enerjinizdeki değişime inanamayacaksınız!
Eksiksiz diyorum çünkü yeniliği isteyen çoğu insan kendine değer vermediği için
yarıda bırakıyor ve günlük koşturmaca içerisinde mutlu yarınları her zaman
erteliyor. Kendinize inanıp değer vermeye başladığınız zaman hayatınız
mucizeler balosuna dönüşüyor inanın!
MUTLU KALIN! :)
Koçluk Desteği için iletişim : 0537 055 21 40 ( yoğunluk nedeni ile whatsapp üzerinden iletişime geçebilirsiniz )
Teşekkür ederiz :)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil