Ana içeriğe atla
Mutluluk…

Sahi nedir mutluluk? Düşündünüz mü hiç? Neye göre, kime göre, hangi durumda mutluluk? Elbette göreceli bir kavramdır fakat özdeki ‘mutlu’ olma durumu her zaman aynıdır. Öyle bir sistem içinde yaşıyoruz ki mutluluğu bir sonuca bağlıyoruz. Çünkü bize böyle öğretildi. Annelerimizden, babalarımızdan, çevremizden hep böyle gördük.

-          Şu elbiseyi alırsam mutlu olacağım.
-          Sınavı kazanırsam mutlu olacağım.
-          İlişkim olunca mutlu olacağım.
-          Evlenince mutlu olacağım.
-          Maaşıma zam gelince mutlu olacağım.
-          Borçlarım bitince mutlu olacağım.
-          Beni aradığı zaman mutlu olacağım…

Size de tanıdık geldi mi bu cümleler? Mutluluk kavramını sürekli ama sürekli dışarıda arayıp duruyoruz. Ulaşılması gereken bir hedefmiş gibi peşinden koşuyoruz. Peki o hedefe ulaşınca ne oluyor? Sınavı kazandın mutlu oldun sonra? Kazandığın bu ‘mutluluğu’ doyasıya yaşamak isterken sistem hemen elinden alıyor onu. ‘ Yeter bu kadar sevindiğin! Sırada iş bulma durumun var. Sevinmeyi bırak ve iş aramaya başla! ‘ Bir parça mutluluk kursağımızda kalıyor ve hooop en başa dönüyoruz. Sıradaki hedefimiz iş bulduktan sonra mutlu olmak… E sonra ne oluyor? Görüşmelere gidiyorsun işi buluyorsun, işe başlıyorsun, hedefi tamamladım artık işim var mutlu olabilirim dediğin noktada yeni bir hedef, yine bir hedef haydiiii dön başa. Sistemin bize uygun gördüğü parça mutluluklarla yetinmeye başlıyoruz ve alışıyoruz bu duruma. Öyle bir alışıp normalleştiriyoruz ki bu durumu, sistemin dışında ‘gerçekten mutlu’ olan insanlara da deli gözüyle bakıyoruz. Sahi n’aapıyoruz biz ya?! Bir durun! Bir nefes alın yahu! Bu şekilde devam ettiğiniz sürece o hayalinizdeki ‘mutluluk’ tablosu hep hayalinizde aklınızın bir köşesinde kalacak. Ve sizden daha mutlu insanları gördükçe çıldıracaksınız!

Mutluluk benim, senin, onun, bunun, şunun, bizim en doğal hakkımız. Hem de ücretsiz! Mutlu olmak için bir bedel ödemek zorunda değiliz.

Mutluluk Evi sizi mutluluğa davet ediyor! Hem de sonsuz bir mutluluk! Çünkü biz bunu hak ediyoruz…  Siz de MUTLULUK Evinin bir ferdi olun ve mucizeleri birlikte kucaklayalım.   
                                                                                       
                                                                                         


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AŞK RİTÜELİ

AŞK RİTÜELİ Merhabalar… Bugün, hayat kurtaran ritüellerimize bir yenisini daha ekliyoruz. Ritüele geçmeden önce şunu unutmayın ki bir başkasının enerji alanına o’nun izini, isteği olmadan asla ve asla müdahale edemeyiz. Gün içerisinde onlarca mesaj alıyorum eski sevgilimi geri döndürebilir miyiz? Hoşlandığım kişiyi kendime çekebilir miyim? Vb... Böyle bir şey mümkün değildir. Sadece aynı frekans boyutunda olduğumuz kişilerle etkileşim halinde oluruz. Mesela herhangi bir kişiyi düşündüğünüz zaman aradan çok kısa bir süre geçtikten sonra o kişiden telefon aldığınız oldu mu? Ya da bir mesaj, haber… Ve o kişiye söylediniz mi; aa ben de az önce seni düşünmüştüm. Ben arayacaktım ki sen aradın gibi durumlar… Ben oldukça fazla yaşıyorum bu durumları. Bu gibi durumların tek sebebi ise, iki kişinin aynı frekans boyutunda birbirine enerji göndermiş olması ve iki kişinin de alıcılarının bu duruma açık olması. Diğer türlü, siz bir kişiyi düşünürken o kişinin aklının bir köşesinden ...

Anka Ritüeli

ANKA RİTÜELİ Ritüelimiz, her uygarlıkta yer alan Zümrüt-ü Anka kuşunu temsil ediyor. Anka Kuşunun hikâyesini hatırlayalım; Anka Kuşu, ölümünü beklemek için Kaf dağına göç eder ve orada bir ağaca kuru dallardan kendisine yuva yaparak bekleyişe geçer. Güneş ışınlarının kuru dalları yakması ile Anka yanar ve kül olur. Kül olduktan sonra ise orada –küllerden- yeniden yavru bir Anka (Simurg) kuşu doğar. Bu durum çeşitli dinlerde yeniden doğuş, aydınlanma, saf bilinç ile arınıp boyut değiştirme olarak anlamlandırılıyor. Ritüelimizde işte tam bu noktada devreye giriyor. Hepimizin hayatın bazı dönemlerinde içinden çıkamadığımız durumları oluyor. Bu durumlar bazen çoğalarak öyle ağır geliyor ki kendimizi güçsüz, savunmasız ve çaresiz hissediyoruz. Ne yaparsak yapalım içinde bulunduğumuz durumun düzeleceğine dair ufacık bir inancımız olmuyor. Hatta bazen olumsuz düşünceler ruhumuzu öyle bir ele geçiriyor ki depresyonla birlikte hayattan vazgeçecek noktaya ulaşabiliyoruz. ...

SINAV VE MUCİZE RİTÜELİ

Merhabaaaaa :) Hayat Kurtaran Ritüellerimize sizlerin isteği üzerine iki yeni ritüel ekliyoruz.  Bunlardan bir tanesi hayatımızda mucize yaratmak için ( mucize ile ilgili daha önceden farklı bir ritüel paylaşmıştım) diğeri ise sınavlarla ilgili. SINAV RİTÜELİ Kazanmak istediğiniz sınavlar için yahut atama bekliyorsanız bu ritüeli kullanabilirsiniz. Yapmanız gereken şey; Kendinize küçük bir mektup hazırlıyorsunuz. Mektuba atanmak istediğiniz yeri, ya da kazanmak istediğiniz sınavın başarı sonucunu (şehiri ya da bölümü) sanki kazanmışsınız yahut atanmanız gerçekleşmiş gibi yazın. Mektubu resmi dairelerin ağzından kendinize yazıyormuş gibi yazmanız gerekiyor. Örneğin; Sayın CAN PERİMCEK, şu şu şu tarihte bilmem ne sınavından bu bu bu notu aldınız ve atamanız şuraya ya da buraya gerçekleşmiştir yahut xxx okulunu kazandınız. TEBRİKLER! Mektubu yazdıktan sonra zarfın içine koyuyorsunuz ve kargoya gidip mektubu kendinize gönderiyorsunuz. Evet doğru okudunu...