Ana içeriğe atla

Safer Ayı Ritüeli


SAFER AYI RİTÜELİ

Safer ayı halk arasında bela ve musibetlerin çok göründüğü bir ay olarak bilinir fakat biz bu ayda odağımızı belaya, olumsuzluklara değil saf sevgi- bereket enerjisine yönelteceğiz ve uğursuzluk inancını kıracağız.

1 Kasım’da başlayıp 30 Kasım’a kadar sürecek olan safer ayı için günlük uygulamalar:

  • Her gece uyku öncesi evinizi ve özellikle yatak odanızı adaçayı ile tütsüleyin.
  • İstediğiniz şeyleri imgeleyerek meditasyon yapın.
  • Yardıma ihtiyacı olan insanlara, sokak hayvanlarına yardım edin.
  • Bereket ritüelleri yapın.
  • Bol bol şükür ve dua edin. ( Dualarınızda yokluk bilinci olmasın.)
  • Bol bol kahkaha atın.
  • Deniz-orman havası alın.
  • Uzun yürüyüşler yapın.
  • Olumsuz haber-şarkı izlemeyin, dinlemeyin.
  • İstediğiniz şeyleri bol bol yazın. ( Yazı enerjisi bilinçaltını harekete geçiren enerjilerden birisidir.)


RİTÜEL :

Safer ayı bitene kadar her gece;

İstediğiniz şeyleri bir kağıda yazın ve kağıdı yakıp küllerini herhangi bir akarsuya atın. 

                                                  MUTLU KALIN :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AŞK RİTÜELİ

AŞK RİTÜELİ Merhabalar… Bugün, hayat kurtaran ritüellerimize bir yenisini daha ekliyoruz. Ritüele geçmeden önce şunu unutmayın ki bir başkasının enerji alanına o’nun izini, isteği olmadan asla ve asla müdahale edemeyiz. Gün içerisinde onlarca mesaj alıyorum eski sevgilimi geri döndürebilir miyiz? Hoşlandığım kişiyi kendime çekebilir miyim? Vb... Böyle bir şey mümkün değildir. Sadece aynı frekans boyutunda olduğumuz kişilerle etkileşim halinde oluruz. Mesela herhangi bir kişiyi düşündüğünüz zaman aradan çok kısa bir süre geçtikten sonra o kişiden telefon aldığınız oldu mu? Ya da bir mesaj, haber… Ve o kişiye söylediniz mi; aa ben de az önce seni düşünmüştüm. Ben arayacaktım ki sen aradın gibi durumlar… Ben oldukça fazla yaşıyorum bu durumları. Bu gibi durumların tek sebebi ise, iki kişinin aynı frekans boyutunda birbirine enerji göndermiş olması ve iki kişinin de alıcılarının bu duruma açık olması. Diğer türlü, siz bir kişiyi düşünürken o kişinin aklının bir köşesinden ...

Anka Ritüeli

ANKA RİTÜELİ Ritüelimiz, her uygarlıkta yer alan Zümrüt-ü Anka kuşunu temsil ediyor. Anka Kuşunun hikâyesini hatırlayalım; Anka Kuşu, ölümünü beklemek için Kaf dağına göç eder ve orada bir ağaca kuru dallardan kendisine yuva yaparak bekleyişe geçer. Güneş ışınlarının kuru dalları yakması ile Anka yanar ve kül olur. Kül olduktan sonra ise orada –küllerden- yeniden yavru bir Anka (Simurg) kuşu doğar. Bu durum çeşitli dinlerde yeniden doğuş, aydınlanma, saf bilinç ile arınıp boyut değiştirme olarak anlamlandırılıyor. Ritüelimizde işte tam bu noktada devreye giriyor. Hepimizin hayatın bazı dönemlerinde içinden çıkamadığımız durumları oluyor. Bu durumlar bazen çoğalarak öyle ağır geliyor ki kendimizi güçsüz, savunmasız ve çaresiz hissediyoruz. Ne yaparsak yapalım içinde bulunduğumuz durumun düzeleceğine dair ufacık bir inancımız olmuyor. Hatta bazen olumsuz düşünceler ruhumuzu öyle bir ele geçiriyor ki depresyonla birlikte hayattan vazgeçecek noktaya ulaşabiliyoruz. ...

ODAK NOKTANIZI DEĞİŞTİRİN HAYATINIZ DEĞİŞSİN!

ODAK NOKTANIZI DEĞİŞTİRİN HAYATINIZ DEĞİŞSİN Odak noktası, odak noktası diye kendimizi yırtıyoruz da nedir bu odak noktası düşündünüz mü hiç? Şöyle anlatayım; gün içerisinde on düşünce geçiyorsa beynimizden bunlardan en az sekizi odak noktamızı temsil ediyor. Odak noktası bilinçaltını temsil ediyor aslında. Bu zamana kadar yaşadığımız deneyimlediğimiz ne varsa onların bütününden oluşuyor ve bir çeşit ön yargı kalkanı oluşturuyor. Daha açık söylemek gerekirse korkularımızdan oluşuyor. Nasıl mı? Şöyle;  Yeni birisi ile tanıştık diyelim. Odak noktamız ne olur sizce? Karşımızdaki kişinin fiziki özellikleri mi? Bize ne hissettirecekleri mi? Bizi ne kadar seveceği mi? Hayır! Odak noktamız; farkında olmadığımız korkularımız oluyor. Beni sevecek mi? Güzel bir ilişkimiz olacak mı? Bana sadık kalacak mı? Evlenecek miyiz? Vb. Çünkü bu kişiden önce kim geldiyse güzel şeyler hissettiremedi, istediğimiz gibi sevmedi, sadık kalmadı, evlenmedik… Negatif deneyimler silsilesi. İşte odak...